Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu
Uzun süreli ve kalıcı dikkat süresinde kısalık, aşırı hareketliliği ise hareketlerde ve düşüncede ataklık, acelecilik olarak tanımlayabiliriz. DEHB (Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu) çocukluk döneminin en sık görülen rahatsızlıklarından dır.
Toplumda görülme sıklığı %5-7 dir. Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu %80-90 genetik bir hastalık olup, genetik aktarımı yapılan çalışmalarda kanıtlanmıştır.
Annenin hamilelik döneminde aldığı ilaçlar, kullanmış olduğu sigara,alkol, doğumda yaşanılan güçlükler ve yaşamın ilk bir yılı içinde çocuğun maruz kaldığı ağır metal, travma, minimal beyin hasarı oluşturacak nedenler var olan genetik yatkınlığı hastalığa dönüştürebilmektedir.
Konu ile ilgili araştırmalar genetik, nörokimyasal, beyin görüntüleme, kurşun etkisi, diyet etkisi, psikososyal nedenleri belirlemeye yönelik olarak sürdürülmektedir.
Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu başlangıç yaşı genellikle 3 yaş olup, hareketlilik semptomları çok daha erken yaşlarda da kendini gösterebilmektedir. Anaokul döneminde ilk sinyalleri verir, tanı daha çok düzenli öğrenim için gerekli dikkat süresi ve yoğunlaşmanın olduğu ilkokul yıllarında konur.
Erkeklerde kızlara oranla 3-5 kat daha sıktır. kızlarda dikkatsizlik ve bilişsel sorunların önde gelmesi, ataklık ve saldırgan davranış sorunlarının daha az olması nedeniyle başvuruların daha düşük olabileceği düşünülmüştür.
Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik karşımıza daha çok;
- Ataklık
- Hiperaktivite
- Dikkat eksikliği
- Okul başarısızlığı
- Arkadaş ilişkilerinde sorunlar
- Uyumsuz davranışlar
- Riskli davranışlar (araba motor kazaları,
- Zarar verici davranışlar)
- Alkol madde kullanım riski olarak çıkar.
Daha ileri yaşlarda ve erişkinlerde;
- Dikkat eksikliği, planlarını tamamlayamama
- Bir etkinliği bitirmeden diğerine geçme
- Değişken duygudurum
- Sık ev, iş, eş değiştirme
- Trafik kurallarına uymama, sık araba kazaları
- Alkol madde bağımlılığı riski vardır
DEHB klinik bir tanıdır. Tanıyı kesinleştirmeye yönelik herhangi bir laboratuvar ya da özgün bir tanı testi yoktur.
Klinisyenin tanı araçları;
- Aile ve çocuk görüşmeleri
- Klinik gözlem
- Fizik ve nörolojik inceleme
- Değerlendirme ölçekleri (ebeveyn, çocuk, öğretmen)
Tanıya yardımcı psikometrik testlerde;
- Yavaşlamış ve değişken tepki verme süresi
- Dürtüsel hatalar
- İhmalden kaynaklanan hatalarda artma
- Çeldiriciye karşı koyamama
- Hatalara karşı azalmış duyarlılık
- Zihinsel hesaplama ve sözel bellek güçlükleri görülebilir.
Dikkatsizlik ile ilgili belirtiler;
- Dikkatini ayrıntılara veremez
- Aldığı görev ya da oynadığı etkinliklerde dikkat dağılması
- Doğrudan kendisine konuşulduğunda dinlemiyormuş gibi görünür
- Yönergeleri izleyemez okul ödevlerini tamamlayamaz
- Aldığı görev ve etkinlikleri düzenlemekte güçlük
- Mental çabayı gerektiren durumlardan kaçınma, sevmeme, isteksizlik
- Kaybetme
- Unutkanlık
- Dış uyaran ile dikkatin kolayca dağılması
Aşırı hareketlilik ve dürtüsellik ile ilgili belirtiler;
- Eller-ayaklar kıpır kıpırdır
- Oturduğu yerden sürekli kalkar
- Uygunsuz koşuşturma ya da tırmanır
- Boş zamanı geçirme etkinliği ya da oyun oynama zorluğu
- Çoğu zaman hareket halinde motor takılmış hissi verir
- Çok konuşma
- Soru tamamlanmadan cevabını yapıştırır
- Sıra bekleme güçlüğü
- Söz kesme araya girme
Tanı koymak için; 9 adet dikkatsizlik ya da aşırı hareketlilik-dürtüsellik belirtilerinin çoğu zaman görülmsi,en az 6 sının en az 6 ay süre ile var olması, 12 yaşından önce birkaç belirtinin başlamış olması, uyumsuzluk doğurucu ve gelişim düzeyine göre aykırı bir derecede en az iki farklı ortamda (ev,okul,iş vs) toplumsal açıdan okuldaki ya da mesleki işlevsellikte klinik açıdan belirgin bir bozulmaya yol açacak şekilde varlığı gerekir.
Diğer psikiyatrik hastalıklarla birlikte görülme oranı sıktır (%46-68) Karşıt olma karşı gelme bozukluğu ve davranım bozukluğu en sık eş tanılardır. Kaygı, depresyon, tik, Bipolar bozukluk, İletişim bozuklukları, gelişimsel koordinasyon bozukluları, özel öğrenme güçlüğü, alt ıslatma, kaka kaçırma görülebilmektedir.
DEHB hastalığının tedavisi çok yönlüdür.
- İlaç tedavisi
- Psikoterapi
- Psikososyal ve tıbbi girişimlerin yer aldığı çok yönlü tedavi yaklaşımı (aile, okul, çocuk)
- DEHB ile ilgili bilgilendirme
- Destekleyici gruplar
- Kitap önerileri yer almaktadır
- İlaç tedavisinde amaç;
- Ders başarısı
- Üretkenlik
- Karşı gelme tutumları saldırgan davranışlar
- Aile, kardeş, arkadaş, öğretmen ilişkilerinde düzelme
- Uyumlu davranışlardır
Bu nedenle ilaç ‘’Okul zamanı ilacı’’ olarak düşünülmemelidir. İlaçlar destek amaçlıdır. Çocuğun çabası da çok önemlidir. Bir hastalık tedavi ediliyor şeklindeki etiketlemeden kaçınılmalıdır.
Yetişkinlik döneminde alkol, sigara, madde kullanımı açısından risk taşırlar. Yine iş, aile ve sosyal alanlarda ilişki ve uyum sorunları yaşarlar. Plan yapma, organize becerileri zayıftır. Kaza riskleri fazladır. Özgüven eksikliği daha sıktır. kaygı ve depresyon düzeyleri yüksektir. Kriz yönetimi zayıftır, duygu düzenlemede güçlükler yaşarlar.
İzlem çalışmalarında 3 farklı gidişattan bahsedilmektedir;
Developmental delay %30
Genç erişkinlik döneminde belirtiler kaybolur.
Continual display %40
Çeşitli sosyal ve duygusal güçlükler erişkinlik döneminde de devam eder.
Developmental decay %30
Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu belirtilerinin yanı sıra alkolizm, madde kullanımı, antisosyal kişilik bozukluğu Kötü gidişin en güçlü belirleyicisi çocukluk döneminde Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğuna komorbid davranım bozukluğunun olmasıdır.
Sonuç olarak;
Dikkat eksikliği ve aşırı hareketlilik bozukluğu belirtileri genellikle stres altında, alışık olmadığı durumlarda, yapılandırılmamış ortamlarda ve yapılması gereken işlerin karmaşık olduğu durumlarda şiddetlenir.
Bu nedenle;
Destekleyici ve tutarlı ortam sağlanmalı. Ancak genetik yatkınlık, ebeveynlerinde de görülme sıklığı yüksek ( %25-50 ) olması nedeniyle yapılandırılmış ortam sağlanmasında güçlük yaşanır. DEHB belirtilerinin baskılanması için yeterli doz ilaç tedavisi yeterli olup, okul başarısı ve sosyal beceri konularında psikososyal ortamın düzenlenmesi önemlidir.
Ergenlik dönemi depresyonu başlıklı yazımı inceleyebilirsiniz
twitter – instagram sayfalarım dan beni takip edebilirsiniz.